13 Eylül 2018 günü Resmi Gazete’de yayınlanan 85 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile;
Türkiye’de yerleşik kişilerin, ilgili Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmayacaktır.
Kararın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde, daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerde döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir. Hükmü getirilmiştir. Bu karar 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanununun aşağıdaki maddesi gereğince alınmıştır.
MADDE 1 - (Değişik: 6258 - 15.2.1984) Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım ve satımının ve bunlar ile kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin ve ticari senetlerle tediyeyi temine yarıyan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına (Değişik ibare: KHK/700 - 2.7.2018 / m.8/a) "Cumhurbaşkanı" salâhiyetlidir.
Öncelikle Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın normlar hiyerarşisinde ki yeri nedir. Kanunlara aykırı olabilir mi sorusunu cevaplamak gerekir. Anayasa’nın 104. Maddesi; Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. denmektedir.
Anayasa’nın 48 maddesiyle güvence altına alınan sözleşme serbestisi Borçlar Kanununumuzun 26. Maddesinde “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.” Şeklinde yer almıştır.
Hukuk sistemimizde akit serbestisi prensibi kabul edilmiştir. Taraflar kanuna, ahlak ve adaba, kamu intizamına, şahsiyet haklarına aykırı olmamak şartıyla aralarında her konuda serbestçe sözleşme yapabilirler. Bu halde 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı bu akit serbestisini sınırlamakta ve kanuna aykırılık oluşturmaktadır.
Diğer yandan Borçlar Kanunumuzun 99.maddesi “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. denilmek suretiyle yabancı para ile ödemeyi düzenlemiştir. 85 sayılı karar bu düzenlemeyede aykırıdır.
Özetle, sözleşme taraflarından birinin 85 sayılı karara ilişkin yeni düzenleme teklif etmesi sonucunda söz konusu kararın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yeni düzenleme teklifi red edilebilir. Sözleşmede düzenlenen bedel döviz cinsinden talep edilebilir.
コメント