top of page

DEVRE MÜLK NEDİR ? DEVRE TATİL NEDİR ? İKİSİ ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR ?


Devre mülk ve devre tatil sözleşmeleri sıklıkla karıştırılan ve çoğu zaman birbiri yerine kullanılan kavramlar olsa da birbirinden farklı kavramlardır. Devremülk devre tatil farkı arasında devremülkün en önemli ve asıl tercih sebebi tapulu bir sistem olmasıdır.

Devre Mülk, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 57. Maddesinde düzenlenmektedir. İlgili maddeye göre Devre Mülk; "Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak hakkı olarak kurulabilir. Bu hakka devre mülk hakkı denir."


Devre Tatil ise Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 50. maddesinde düzenlenmektedir. İlgili kanuna göre Devre Tatil; "Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir."

Devre Mülk sözleşmelerinde bağımsız bir bölümün mülkiyet hakkının belli bir payı devredildiği için bu sözleşmelerin tapuda veya noterde resmi şekilde yapılması gerekmektedir. Resmi şekle uyulmaması halinde yapılan sözleşme geçersiz hale gelecektir. Taraflar sözleşmenin geçersizliği durumunda sözleşmeden kaynaklı edimlerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak geri alabilecektir.


6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 50/2 maddesine göre; sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmesi zorunludur.


Hediye tatil, gezi gibi isimler altında satışı özendirici yöntemler ile tüketiciyi davet eden satıcının, bu davetin içeriğini ve satış amacını yazılı olarak tüketiciye bildirmesi gerekmektedir. Ön bilgilendirme formunda yer alan bilgilendirmelerin yapıldığına ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir.


CAYMA HAKKIMI NASIL KULLANABİLİRİM ?

6502 Sayılı Tüketici Kanunu tüketicilere 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeden ve cezai şart ödemeden sözleşmeden cayma hakkı tanınmıştır. Kanunun 50/6 maddesine göre “Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, cayma süresi dolmadan satıcı veya sağlayıcı, tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez.”


Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin, cayma hakkı süresi dolmadan, şahsi hakka konu ön ödemeli devre tatil sözleşmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ayni hakka konu taşınmaza ilişkin sözleşmelerde ise noterlikler aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesi yeterlidir.


Maddeden anlaşılacağı üzere devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere cayma süresi dolmadan satıcı veya sağlayıcı, tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez.

Geçerli bir şekilde kurulan devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, satışın ön ödemeli yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın satıcı veya sağlayıcı, cayma süresi dolmadan tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Bu yasağa rağmen tüketiciden herhangi bir bedel alınması durumunda, alınan bedel tüketiciye derhal iade edilir. Ayrıca tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge tüketici yönünden geçersizdir.


Tüketicinin cayma hakkını kullanması durumunda, cayma hakkının kullanılmasından önce sunulan hizmete ilişkin olarak tüketiciden herhangi bir bedel talep edilemez. Tüketicinin devre mülk hakkı veren sözleşmelerden cayma hakkını kullanması durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, cayma bildiriminin satıcı veya sağlayıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç on dört gün içinde tüketiciye geri verilir.


Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyi aydınlatma yükümlülüğüne aykırı hareket ederek eksik bilgilendirmesi halinde tüketici cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer. 14 günlük cayma hakkı süresi, bu yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirildiği tarihten itibaren başlayacaktır.

4.450 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page